Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

2 Haziran 2012 Cumartesi

4+4+4/ Bouillabaisse (BUYABES)

Onlar bizim çiçeklerimiz değil mi?
Ben esasında  bloğumda politik herhangi bir yazı yazacağımı hiç düşünmezdim. Kendim politize olmadığımdan değil, sadece polikaya ilişkin bir şeyler yazmanın benim haddim olmadığını düşündüğümden. Ancak  son aylarda çıkan 4+4+4 yasası politikliğin ötesinde bir etki yarattı bende. Galiba işin içinde insanın çoçukları ve onların geleceği varsa gözü kimseleri görmüyor. Hep şu soruyu sordum kendi kendime eğitimde içeriğe ilişkin bu kadar problem varken, OECD yaptığı son araştırmada Türkiye'deki ana derslerin çoğunda öğretmen açığı olduğunu vurgularken ve  devlet okullarındaki bu kötü eğitim sistemi nedeniyle hepimiz çoçuklarımızı  fiyatları tavana vuran özel okullara vermek zorunda kalırken ama gene de çocuklarımız dünya standartlarında eğitim alamaz ve her seferinde değişen sınav sistemlerine yetişeceğim kaygısıyla tüm eğitimleri boyunca  oradan oraya savrulurken, bu da yetmezmiş gibi girilen sınavların yarısında usulsüzlük ortaya çıkıyorken, (Oh Yarabbim! Soluk alsam bir de! Cümleye bak!) neden sadece şekil yönünden bir kaç değişiklik yapılıp gene herkesin sadece neyin nasıl uygulanacağı yolunda kafası karıştırılıyor.   Bu sorunların bir tanesini  bile halletmeye   çalışmazken  ve öte taraftan bu kadar  önemli bir konuda  kanun neden bu kadar çabucak çıkarılıyor? Ilımlıyım ya,  kanunu  madde madde okudum, komisyon başkanını dinledim, kanun hakkındaki  görüşmeleri dinledim, hep daha mantılı bir sebep bulabilmek için... Ama maalesef buladım, tüm yollar ideoloji'ye çıktı ve ben ılımlılığımın son damlasını da galiba bu kanunla kaybettim.  Benim gibi bir sürü insan da bence kaybetti.  Çoçuklarını imam hatip okullarına 11 yaşına gelmeden okutmak isteyen bir grup için tüm sistem hallaç pamuğuna çevrildi.  En basitinden seneye  Eylül'de sistem başlayacak ve mesela,  İdil gibi 4. sınıfı bitirenler seneye birden ortaokula başlıyor bulacaklar kendilerini. Geçen gün kızımın okulunun bu konudaki toplantısına gittim. İnanamadım, çünkü bas bas bağrılan, olaylı seçmeli derslerin listesi bile Bakanlık tarafından okullara gönderilmemiş. Özel okullar için değişen tek şey zavallı ortaokul  branş dersleri  öğretmenlerinin karşılarında bir yaş küçük, yabancı dil açısından  bu branş derslerini almaya hazır olmayan öğrencileri bulmaları olacak.  Çocukların sınıfları dağılacak, sınıf öğretmenlerine bir sene  önce veda edecek ve hazır olmayan bir sistemin içerisinde fırtınadaki gemi misali yalpalayp duracaklar. Sonuçta "iyi oldu" diyebileceğimiz ne oldu çok merak ediyorum?

Ve eskiden kapanan yabancı dilde eğitim yapan  kolejlerin  zorunlu 8 yıllık ilk öğretim zamanında kapanan orta okulları tekrar açılabilecek. Hem de kendi giriş sistemlerini kendileri belirleyerek ama muhtemelen İdil 'le aynı sınıfta olanlar buna yetişemeyecek  ama arkalarından gelenler böyle bir alternatifi elde edecekler. Belki bu fırsatlarını ilerde  o okulların liselerine geçerken de kullanacaklar. Hani eşitlik?

Bir diğer örnekse seneye ilkokula başlayacakları söylenen çoçuklar için söz konusu. Çocuklar ve öğretmenler bu yaş grubuna  1. sınıf  eğitimi vermek için eğitildi mi? Zavallılar seneye  neye uğradıklarına şaşıracaklar.  Hatta hangisinin gideceği hangisinin gitmeyeceği bile bir sorun.. vb daha niceleri.

Tüm bu karşıklığın üstüne sevgili  ablam ve enişte beyin Buyabes'i bence çok iyi gider. Biz ve çocuklarımız aynı Buyabes'in içinde savrulan balıklar gibiyiz zira şu ara...

Bouillabaisse

- 3  dilim taze somon  
- 450 gr fener balığı file, 4 cm lik küpler halinde
- 400 gr levrek file,  her biri üç parçaya bölünmüş
- 12 adet büyük karides, ayıklanmış
- 5 yemek keşığı zeytinyağı
- 2 adet soğan küp küp doğranmış
-1  tatlı kaşığı rezene tohumu
- 3 adet doğranmış sarımsak
- 1 adet  ince dilimlenmiş pırasa
- 4  adet doğranmış domates
- 1 yemek kaşığı domates salçası
- 1 küçük demet maydanoz
- 3 dal taze kekik
- 2 adet defne yaprağı
- 1 tatlı kaşığı  rendelenmiş  portakal kabuğu
- 500 ml balık suyu  veya normal su
- 1  tutam  safran
- 1-2 çay kaşığı tuz
- varsa 10 -15 adet midye

Yağı  genişçe tencerede  kızdır ve soğanları, sarımsağı, ve pırasayı yumuşayıncaya kadar kavur.Sonra rezene, salça, karides, maydanoz, kekik, ve defne yaprağını ekle. Sonra portakal kabuğunu, safranı , balık suyunu ekle bu karışıma ve 30 dk kadar   pişir.  Sonra ateşi kıs  balıkları, karidesi ve midyeleri ekle.  Karidesler pembeleşinceye kadar ve   somon  pişip   kolayca dağılmaya  
başlayıncaya kadar ateşte kalsın. Sonra ısıtılmış tabakta maydanoz dökerek üstüne servis yap.

Bu Fransız balık haşlaması abana sorarsanız harika bir Pazar erken akşam yemeği  menüsüne pek yakışır. Hem de iyi bir beyaz şarabınız varsa hadi hemen buzdolabına, şimdiden soğutmaya.