Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Ağustos 2010 Pazar

KAÇ ÇEŞİT ERKEK VARDIR?/ PAELLA

Yaklaşık iki hafta önce şu Ikea'dan aldığım meşhur donmuş kabuklu karideslerle pişirmeye niyet ettiğim Paella'yı sonunda pişirdim. Hem de 40 derece sıcakta... Siz siz olun bu tarifi Ekim den önce bence denemeyin :) Sıcak ocağın başında geçirdiğim saatlerin etkisiyle olacak sofradakilerin gözlerinin içerisine bakarak yemek hakkında yorumlarını beklediğim anlarda Cosmopolitan makalesi kıvamında bir sohbet açıverdim. "Flörtçü erkek kime denir"? Masa'daki bayların haliylen pek ilgisini çekti muhabbet... Gel gör ki yorumlar pek o kadar beğenilmedi galiba.. "Dört çeşit erkek var, bence" deyip katagorize ediverdim sevgili bayları.. Kadını hiç önemsemeyenler yani "ignorant"lar, kadına kanka muamelesi yapanlar ve tabii ki flörtçüler.. Bunlar bir şekilde ve çoğu farklı usullerle karşısındakine kadın olduğunu hatırlatarak yaklaşanlar... Belki de tüm hanımların favorisi olan versiyon... Ve haliylen çapkınlar... Bunlardan bahsetmeye pek gerek yok... Çünkü bunlar tahmin edileceği üzere masadaki hanımlar için listenin en altında yer alanlardı... Neyse... Bayların surat ifadelerinden bu bahsi acilen kapatmak gerektiğini anlayıp Paella'ya geri döndüm... Genel yorumlar iyi... Ama benim gibi tarifi delmek konusunda ısrarcılardansınız sakın karidesleri önce bir de yağda çevirivereyim demeyin.. Çok sert oluyorlar.. Zaten donmuşları pişmiş olduğundan son anda katmak ideal.

Tariften önce Paella hakkında biraz bilgi veresim geldi. En sevdiğim şey gittiğim ülkeden mümkünse İngilizce bir yöresel yemek kitabı bulmak. Fransa'da haliylen bayağı zorlanmıştım.. Ispanya'dan bulduğum "Cooking In Spain, Janet Mendel" Paella'nın düzinelerce çeşidi olduğunu, aslen ana yemek olarak servis edilmediğini, daha ziyade ara sıcak (first course)sayılabileceğini söylüyor. Ve ilginç olan evlerden ziyade dışarıdaki aktivetelerin geleneksel yemeği olduğunu... İçerisine tavşandan tutun, istakoza kadar çeşitli malzemeleri koymak mümkün. Bunun sırf deniz ürünü ile yapılanına "Arroz a la marinera" "Denizcinin Pilavı" deniliyor... Galiba benim bulduğum tarif buna yakın ama en büyük eksiği midye diyebiliriz... Tarif şöyle :

4 yemek kaşığı zeytinyağı
250 gr beyaz etli derisi alınmış küçük parçalara ayrılmış balık (ben İglo mezgitlerini kullandım)
3 adet halka haline gelmiş kalamar
120 gr karides ( bir kısmı kabuları soyulmuş ve bir kısmı da kabuklu ama kafa çıkabilir)
1 su bardağı pirinç
1 adet soğan küp küp kesilmiş
4 domates düp doğranmış
1 adet kırmızı biber ( halka halka doğranmış)
1.5 fincan bezelye
Yaklaşık 1 su bardağı beyaz şarap
3 diş sarımsak
2 küp balık bülyon ( balıkçıdaki kaya balıklarından, - en mükemmeli kırlangıçla olur tabii ama bulursanız beni de çağırın-, ya da bulduğunuz herhangi iri bir balığın bir kaçının kafasını alın veya saklayın, az suda kaynatın içine 1 adet defne yaprağı atıp haşlayın, süzün) yaklaşık 3 kepçe balık suyu aynı işi görüyor.
1 tatlı kaşığı toz safran, tuz, çekilmiş karariber

Paella özel bir tavada yapılıyor.. Ama burası İspanya olmadığına göre ben geniş, derin olmayan iki kulplu teflon bir tencere kullandım. İlk önce yağın yarısında balıkları ve kalamarları hafif kavurup suyuyla birlikte kenara ayırın. Sonra zeytinyağının geri kalan kısmıyla sırasıyla soğan, sarımsak, ve biberi yumuşayıncaya kadar pişirin. Sonra domatesleri ekleyin, 2 dk sonra da pirinci... Bunu biraz kavurduktan sonra balık suyunu ya da bulyonları, şarabı ekleyin, sonra bezelye ve safranı.. Baharatları da ekleyip en son balık, karides ve kalamarları ekleyin. Kapağı kapatın ve yemek ıslak bir pilav görünümüne gelinceye kadar pişirin. Unutmayın! Bu bir pilav değil! Tavasıyla birlikte masanın ortasına konduruverin...Afiyet, şeker..


2 yorum: