Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Ocak 2012 Cuma

Twitleyebildiklerimizden misiniz?

Bu karlı sabahta gün boyu aklıma gelen "Çalışan Kadın" hinliklerini twitlemeye karar verdim. Zaten bir  Twitter hesabım kendi adıma var ama bu seferki hinliklere ve cinliklere özel! Coffeeteame'de görüşürüz!  https://twitter.com/coffee_tea_me

20 Ocak 2012 Cuma

It's all about marketing!/ Cheesecake

İş yerindeki odamın duvarları pek inceydi bir zamanlar. Yanda yapılan konuşmaları pek rahatlıkla duyduğum gibi, ezelden beri volümü ayarsız bir hatun olduğum için yanda toplantı yapanlar da beni zannediyorum stereo yayında dinliyorlardı.  Bu şeffaf ortam nedeniyle yanda yapılan iş görüşme mulakatlarını duyardım  bazen. Aman gelen neler anlatır neler... Allahım bu kadar mı  laf türetebilinir? Herkes alleme-i cihan.   "Bu  olsa olsa marketing" derdim kendi kendime. Sonra gittiğim seminerlerde, toplantılarda, girilen tele konferanslarda hep yerli yersiz ama mutlaka kendini göstermek ihtiyacı hisseden insanlarla karşılaşınca anlamaya başladım ki "in olan" kişinin kendini tabir-i caiz ise  "market" ( pazarlaması diyemiyorum bana biraz avam geldi) etmesi.  Son noktayı geçen gün gördüğüm bir dijital kitap reklamı koydu. Ulvi saydığımız! avukatlık mesleğinin de pazarlama kitabı çıkmış... "İşte!" dedim kendi kendime "Kefeni yırttık, artık servis sektöründe olduğumuzu kabul eden birileri sonunda çıktı". Takdir de etmedim değil.  Zira ben hakikaten servis sektöründe olduğumuzu düşünüyorum bugün başarılı avukat tanımı içerisinde sokulanların hepsine dönüp bakın aslen pazarlama tekniklerini doğru kullanmış olanladır. Üzülerek söylemeyim ki bunlar en iyi avukatlar da olmak zorunda hiç değiller.  Zaten bu da oldukça göreceli bir kavram. Kimine göre iyi avukat mahkemelerde iyi sonuç alan kimine göre ise en doğru hukuki görüşü veren ve doktrin bilgisine sahip olandır. Bu iki meziyet zaten günümüzde  çoğu zaman çakışmıyor. Bu nedenle iyi avukat kavramı da kişiden kişiye haliyle değişiyor. Hepsini bir kenara attıp ben halen çok basit kriterlede takılmış vaziyetteyim mesela avukat güvenilir olmalı.  Doktorumsa çalışkan ve takipçi gibi... Kim neyi ne kadar pazarlarsa pazarlasın en sonunda ağızda ne tad bıraktığı pek önem arz ediyor benim için.

Bu pazarlama konusu için çok iyi bir örneğim var, Elvan harika cheesecake yapar. Bana da tarifini verdi. Viyana'da turizm okumuş olan arkadaşımın verdiği tarifi ben nedense oradaki okulundan öğrendiği bir tarif olarak kafama yazıp hayır amaçlı satış yapmam gereken her  yerde  pastayı böyle pazarladım.  Tamam tarif  zaten başarılı ama bana sorarsınız pazarlama kesin etkili oldu ve benim cheesecake hafif bir nam salma durumuna girdi. Sonra bir gün Elvan'a durumu anlatınca o da bana "Ablamın kulağı çınlasın" diyivermez mi ? " "Ne alaka?" diye sorunca " Eee onun tarifi" ...  Ben de hemen kendi kafamda kalan masum ama tamamen bir yalandan ibaret olduğunu anladığım hikayeyi anlattım.  Hepmiz pek güldük ve bu durumu sır olarak saklamak konusunda mutabık kaldık. Ta ki ben bunu şu an bozana kadar.

İşte  meşhur cheesecake:

Taban:

1 Paket iyice ufalanmış Burçak bisküvi
80 gr eritilmiş tereyağ eritilmiş  tereyağ

iyice birbirlerine karıştırılıp kelepçeli çemberin tabanına eşit oranda kaplanır. Hatta altına yağlı kağıt koymak benim gibi bir çok çemberi mahvetmenizi engelleyecek akılcı bir çözüm olabilir! 10 dk kadar 150 derece fırında fırınlanır ve çıkartılır.

Krema:

3 Paket Pınar Beyaz krem peynir (Üzgünüm! Bence marka fark ediyor. Şu Labne olayını ise lütfen es geçin Labne dolgu kremesını sıkılaştırıyor ve sert olmasına sebebiyet veriyor)
1 su bardağı toz şeker
Yarım limon suyu
1 kutu çiğ krema
2 yemek kaşığı mısır nişastası ( nişastayı dolu kaşık koyun ama tepeleme değil)

Cheesecake bizim evin en sevilen doğum günü pastası
Şimdi önemli bir ayrıntı var, peyniri öncelikle çatalla ve patates ezicisiyle ezin . Diğer malzemeleri içerisine koyun ve mikserle çıırpın. Ancak lütfen kendinizi kaptırmayın ve çok çırtpayın, maks. 3 dk. Zira bu bir kek değil bol hava kabarcığı yapmaya çalışmak çok dağılmasına sebebiyet veriyor.
10 ila 15 dk ısınmış fırına 175 derecede sallayın gitsin. 30 veya 40 dk yeterli. Üstü hafif kahverengileşecek. Çatlayabilir de.. üzülmek yok ... bu onun güzel olduğunun göstergesi.

Sos:
Vişne bu konuda en başarılısı. Zira frambuaz, böğürtlen, çikolata hepsini denemiş bulunuyorum hiçbirisi visne gibi yakışmıyor.
1 Kutu ( galiba onlar 250 gr) donmuş vişne ise  1 bardak su ilave et, 1,5 yemek kaşığı mısır nişastası, 2 bardak şeker, birlikte kaynat.
Ya da esaaas (gene isim vereceğim) Tukaş'ın konserve visnesi bu iş için şahanee. Tabii bulursanız. Önce konservenin suyunu ayır 1,5 yemek kaşığı nişasta ( tabii ki mısır :) ile pişir. Vişneleri ekle ve kaynat. Reçel kıvamına gelince ateşten indir.

Cheesecake biraz soğumuş halde iken sosu ( tabii kaynar halde olmasın) üstüne dök. Görseli rahatsız olanlar için çatlak bir güzel kapandı mı? Eeee marketing önemli... Ve mümkünse 24 saat buzdolabında beklet. İyi cheesecake bayat olanı... taze değil...Yaaa:)