Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Kasım 2010 Pazar

CİN FİKİRLER/ NEFES, VİPASSANA



Cin Fikirler serisi için bir  arkadaşımı uzun zamandır sıkıştımaktaydım. Bayramda ve bayram oncesi, yani tam ben onu blogumda anarken,   öylesine aktivitelere katılmış ki bunları büyük bir enerjiyle paylaşmadan duramamış.. Hem de gece yarılarına kadar. Kalp kalbe karşının başka bir versiyonu yani.. Bu cin fikirler serisi iki bölüm halinde olacak ve "Hayatı nasıl kolaylaştırısan?" dan ziyade "Gerçekten kendin için ne yaparsın?" sorusuna yönelik olacak.. Arkadasım tabi derya deniz... döktürmüş te döktürmüş... bu nedenle yazısnı iki seri halinde yayınlamaya karar verdim.  İşte ilki;

Merhaba,
Tuba, blog'unda , pratik bilgilerin oldugu bir yazi yazarsam, ekleyebilecegini soylemisti, aylar once. Fikir cok hoşuma gitmisti ama firsat bulup yazamamistim ...Taa ki bu bayrama kadar.. Tuba'nin dedigi gibi, kendimizin farkli yönlerini keşfetme merakı ve  iç yolculuğa başlamamiz aynı donemlere denk  geliyor.

Asagıda sizlerle paylastiklarim kendimi kesfetmek için yaptiğım şeylerden bazıları. Ben derim ki kendiniz icin vakit ayırın. Hepimizin farklı mazaretleri var ve ama ulaştığımız sonuç hep aynı : Gün içinde vakit nasıl geçiyor anlamıyoruz ve yapılacak işlerin arasında, kendimize bir türlü  sıra gelmiyor :( 

Toplum icinde en rağbet gören  mazaret de, cocuklarla ilgili olanı : ''Çalışmaktan ve çocuğumla ilgilenmekten bana vakit kalmıyor....Uçaklardaki oksijen maskesinin nasil takılacagını anlatırlarken söylenilenleri hatırlayın her zaman derim : ''Önce kendi maskenizi taktiktan sonra çocuğunuza ve yanınızdakilere yardımcı olunuz.''

Keşif ve farkındalık için, kendiniz için vakit ayırın.

Gelelim benim keşiflerime :
İki sene once çıkmaz bir sokaga girdiğimi farkettim ve kişisel gelişim adı altinda duzenlenen bir suru calismalara katildim. ( Bu arada kisisel gelisim denmesini tercih etmiyorum, bizler zaten gelismis varliklariz, sadece ne kadar gelismis oldugumuzun farkinda degiliz, bu yuzden kisisel gelisim yerine farkindalik veya kisisel farkindalik calismalari demek daha yerinde olur diye dusunuyorum.)

Gittigim calismalarin hepsi zihin üzerinden yapılan çalışmalardı ve farklı sorular sorarak kendinin farkında olmanı sağlıyordu. Ancak benim istediğim sürekli düşünen, konuşan, soran ve sorgulayan zihnimi çalıştırmak değil tabir yerindeyse "durdurmaktı". Gönülden istemişim anlaşılan, yaklaşık 1,5 - 2 sene önce, bir Cumartesi sabahı, nefes tanitim calısmasinda buldum kendimi. Sonrasi mi ? Bayram oncesi yani yaklasik 10 gun once, nefes egitmenliği eğitimimi tamamladım.

Doğduğumuzu ve oldugumuzu anlamak icin  yapilan tek ve yeterli kontrolun nefes alip almadigimiz oldugunu dusunursek, aslinda onemsemedigimiz nefesimiz bizlerin yasam kaynagi. Bu yasam kaynagini da, yasagimiz olaylarin kalan izlerine gore de sınırlı kullanıyoruz. Nefesimiz yaşam şeklimizi belirleyecek kadar etkili. 

Nefes teknikleri oldukça farklı ve fazla. Benim ilgilendiğim Transformal Nefes Tekniği. Transformal Nefes tekniğinde de, diyafram nefesi ve baglantılı nefes olmazsa olmazlar. Ve varmak istediğimiz yer de, bir bebegin nefes alisverisi gibi nefes alip vermemizi sağlamak. Nasıl nefes almamız gerektiğiyle ilgili bilgi sahibi olmak isterseniz, bir bebeğin nefes alisini seyredin derim : Diyaframdan ve sürekli alış veriş. ( Yani vucutlarına tam kapasiteyle oksijeni alıyorlar ve hayatla bağlantılarıni kesmiyorlar. Nefes alıyorlar veriyorlar alıyorlar veriyorlar .)

"Nefes"' te beni en cok etkileyen sey  sadece benim nefes alip vermemin yeterli olmasi ve başkaca hiçbir birseye gerek olmaması. Transformal nefes'le ilgili cok sey yazmak isterim ama baska paylasmak istedigim seylerde oldugundan, bilgi sahibi olmak isteyen ve nefes seansi deneyimlemek isteyenler icin, iste bazi web adresleri :

http://www.studyoprana.com/ : nefes egitmenlerinden Duygu'nun studyo'su ve harika calismalar yapiyor.

http://www.sifacemberi.com/ : iki nefes egitmeninden, grup calismasi veya ozel seans alabilirsiniz. ( Alev ozerk ve mustafa oktem)

http://www.transformalnefes.net/ : Grup calismasina katilabileceginiz bir yer. (nilgul tavsel)

http://www.yourwishisyourreality.com/ : bireysel seans alabileceginiz bir yer. (sibel kavunoglu)


http://www.nefeslehayat.com/ : kisin burdayim ama yazin cesme'de yazliktayim derseniz, hic merak etmeyin, izmir'de de sizleri nefessiz birakmayiz. Semra ve Umay 'dan seans almak ayricaliktir.

 


Bunun yanında en son kesfim vipassana medistasyonu : Uzun zamandan beri istiyordum vipassana calismasina katilmak ancak bir hafta boyunca, konusmaniz, okumaniz ve birileriyle oyle ya da boyle iletisime gecmeniz  yasak oldugundan, yapilacaklar listesinde kalacagini dusunuyordum.  Zira bahsettigim  yasaklardan dolayi cep telefonunuzu da kapatmaniz gerekiyor  ve ben de cebimi isimden dolayi kapatamayacagimdan dolayi ( eger istekiler bana ulasamazsa, sirket batabilir ve dunyanin sonu gelebilir de:) ) benim icin imkansiz gorunuyordu. Yanilmisim, 2 hafta once, bayramda, gumusluk bodrum'da vipassana calismasi oldugunu ogrendim ve dolu olmasina ragmen son dakika birisinin iptal ettigi yeri ben doldurdum ve gittim. 
http://www.iyiinsanlaricin.com/tr/farkindalik/158-jeff-talks.html

Farkli ve guzel bir deneyimdi. Vipassana farkindalik uzerine yapilan bir calisma. Simdi 'de , An'da olmayla ilgili, zihninizdeki dusuncelerle nasil dost olunacagini ve sonrasinda da zihninizdeki o dusuncelere ragmen zihninizin otesine nasil gecilecegini ogretiyor. Detayli bilgi icin bana yine ulasabilirsiniz. 

Gunluk hayatta kullanabilecegimiz bazi tuyolar : 

* Zihnimizdeki dusuncelerin olmasi  cok normal bunlari kendi kendimize '' dusunme dusunme'' demekle yok edemeyiz. Yapmamiz gereken bu dusunceleri izlemek ve dusunurken kendimizi yakalamak. Eger dusuncelerimizi yakalayip onlari etiketlersek zihin bu sefer dusunceden dusunceye atlamak yerine etiketlemekle ugrasiyor. Etiketlemekten kastettigim ise, aklinizdan gecenlerin genel isimlendirilmesi . ornek: gecmis , gelecek, yargi, sorgulamak, duymak, koku, gibi
* diger farkinda olmamizi kolaylastiran sey, her zaman yaptigimizin seyleri farkli bir sekilde yapmak.ornek : sag elle yemek yiyorsak, sol elle yemek. sag elle yaziyorsak sol elle yazmak. Farkli bir yoldan gitmek. boylelikle zihin yine o anda oluyor yeni bir sey yaptigi icin otomatige baglayip, bizileri dusuncelere birakmiyor.
* nefes alis verisimize odaklanmak. bu da yien dusuncelere bogulmusken nefesimize odaklanmak bizi an'a getiriyor.
* yavaslamak : yemek yerken, yururken yavaslamak ve vucudumuzun bu eylemleri yaparken nasil degistigini gozlemlemek. 5 duyu organini bu eylemleri yaparken kullanmak. yine her zamankinden farkli bir sey yapiyor olacagimizdan, zihni ters koseye yatirmis ve o yaptigimiz seye odaklanmayi saglamis oluyor. An'da kaliyoruz. yemegin bittigini tabak bosaldiginda anlamis olmuyor yani :)

Derler ki, icinizde ne varsa, disarda onu gorur ve onunla karsilasirsiniz, zihniniz acik, gozunuz tok, goskunuz merhametli olsun,
Sevgilerimle

İkinci seri yazı devam edecek .  Sevgiler Tuba