Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Mart 2012 Pazar

The Magic Of Reality/ Can'ın tavuklu krebi

Bundan yaklaşık bir ay evvel  40 yaş sendromunun  getirdiği esintiyle kendime  bir meditasyon cd si almaya karar verdim. Amazon.co.uk' de bakınırken, hazır paket geliyor diyerek bir de herkesin methettiği ve  işe gidip gelirken dinlemenin çok zevkli olduğunu söyledikleri audio book'lardan alayım dedim. Best seller'lar beni açmadı. Gene içsel gelişim mi dersiniz yoksa kişisel gelişim mi?  İşte öyle olduğunu düşündüğüm bir kitabı alelacele ısmarlayıverdim. "The  Magic of Reality" ... Benim meditasyon cd si fena değildi ama diğer audio book tam bir şok etkisi yarattı. Zira kitap bir bilim, ilim  kitabı çıktı. Gökkuşağından, depremlere, uzaylılardan,  hastalıklara kadar herşeyi tamamen ve %100  ilmi bir şekilde açıklıyordu. Kendi kendime dedim ki "Bu bana bir mesaj olsa gerek", mesaj da şu; "Gerçeğe geri dön" . Hiçbir şeyin tesadüf olmadığına gönülden inanan ben, "Bu kitabı mutlaka dinlemem lazım" dedim.  Her bir bölümün sonunda "Dur bakalım şimdi galiba manalı bir şey söyleyecek" derken tam tersi  şeyler duyuyordum. Özellikle hastalıklar kısmında ve neden bazı büyük hastalıklar bizi bulur  sorusu hakkında kitap aynen şunu diyordu " Hiç bir şaşırtıcı yanı yok. Bu bir olasılık hesabı, nasıl ki tenis maçında bir kazanan bir kaybeden olmak zorundadır, dünya da  hastalananlar olacak ve bu üç yaşındaki çoçuk da olabilir, yetmiş yaşındaki adam da. Neden ben? sorusunun hiç bir manası yok" İşte o anda benim tepem atmaya başladı. 4-5 Cd yi fen dersi dinler gibi dinlemiştim ama bir an farkettim ki bilim adamlarının hepsi böyle düşünüyorsa hayatları çok sıkıcı olsa gerek. İnancın olmadığı yerde  umuda hiç her yoktu.  Hayatın hiç bir anlamı olmayıp hepimiz balıktan gelme atalarımızın soyunu devam ettirmeye çalışan  ve nispeten evrim geçirmiş zavallı yaratıklardık! Bu durum bana pek bir  iç karartıcı geldi açıkçası.

Hee kitabın hiç mi  iyi yanı yoktu, var ; birincisi arabada   kitap dinlemek hakikaten insanı zamanını yararlı geçirmiş hissiyle dolduruyor, ikincisi bilimsel olarak yanlış  bir takım bilgilerimi düzeltme imkanı buldum. Mesela dünyanın güneş etrafındaki yörüngesinin esasında neredeyse daire olduğu, elips değil, gibi...  Ama en önemlisi  şüpheci mizacım için  çok güzel bir mazeret buldum. O da Darwin'in doğal seleksiyon teorisi içerisinde süpheci davranan varlıklar soylarını sürdürmeye daha meyilli yaratıklar oluyorlarmış:) İşte bu kısım hoşuma gitti! Meslek hastalığım olan şüpheciliğime artık daha iyimser ve daha içgüdüsel olduğunu düşünerek  bakmak bana iyi geldi. Tabii paranoyaklığa kaçmadığım sürece :)

Bugün nefis bir hava vardı dışarıda. Her hafta sonu fotoğraf dersinde  işlediğimiz konuya ilişkin çekimler yapıyorum. Bu haftsonu elimde makina aylak aylak dolaşırken yandaki komuşumuzun kuzeni Can'ın Avustralya'dan geldiğini ve yemek yaptığını  duydum.  Can bir şef ve Avusturalya'da lokanta işletiyor. Yani tarif değerli! Tavuklu krebi hepimiz   sinema seyreder gibi seyrettik. Ben de  tam yerine düştüm hem fotograf çektim hem de yeni  bir tarif öğrendim. Bu sefer fotoğraflarla vereceğim tarifi:


Tavuklu Krep:

Genç şef Can Özcan önce
 bahçede koşuşan
tavuklarla
ilgilenebilmek
için bıçağını biliyor :)

5 adet  göğüsü jülyen kes
3 adet küçük soğanı ay biçimende doğra
3 adet sarımsak doğra. 
Derin tavaya önce sıvı yağ dök ve soğanı, sarımsağı ardından tavukları kavur.
Tavuklu karışım
Sonra  ince kesilmiş kırmızı ve yeşil biberleri ve konserve mısır ekle. Bir kutu krema ile pişirmeye devam et. Ancak bu karışım suyu çekmeyecek ve özellikle biberler diri kalacak. Tuz ve karabiber izne tabi değil!

Krep:
Daha sonra iki kahve fincanı kadar un göz kararı sütü ve bir tutam tuzu ve   iki avuç kadar kıyılmış maydanozu içine  kat ve krep karışımını iki yumurta ekleyerek çırp. Boza kıvamı olacak hatta biraz daha akışkanı. 22 cmlik tavaya sıvı yağ koyup karışımı ince tabaka halinde yayarak pişir.

Sonra kreplerin ortasına  tavuklu karışımı eşit,uzun, sosunu süzerek ser ve  rulo yap. Yağlı kağıda  yerleştir. Üzerine rendelenmiş taze kaşar  ile fırınla.175 derece fırında 15 dk max.fırında  pişir.

Üstüne kaşar rendelenmiş kaşar konulmuş  ve fırınlanmış kreplerimiz! Bu resim sonda olmalı ama bende bir yamukluk var bu aksam! Tavukları içine koyup sararken suyunu süzün ve tavada bırakın
Krebe maydanoz eklemek ve tavada eşit
ve ince dağılmasını sağlamak işin ufak tüyoları. Tava 22 cm lik

İncecik kreplerimiz





Tavuklu karışımdan kalan sosa  bir çorba kaşığı  sulandırılmış mısır nişastası ilave edin. Ve küçük bir sos kabında pişirin. 2 tatlı kaşığı Dijon hardalı ve bir kutu krema daha katın. Krebinizin sosu hazır! Çocuklar bayıldı. Ben de!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder